DePIN alanında yeni bir yıldız yükseliyor, geleneksel bulut bilişim pazarını altüst ediyor

Son zamanlarda, DePIN alanında dikkat çekici bir önemli haber ortaya çıktı. Merkeziyetsiz bir bulut altyapı ağı projesi yakın zamanda tanınmış bir yatırım kuruluşundan stratejik yatırım aldı ve değeri 470 milyon dolara ulaştı. Bu yatırım kuruluşu daha önce tanınmış bir nesnelerin interneti projesinin ve tanınmış bir teknoloji şirketinin erken dönem yatırımcılarından biriydi. Peki, bu proje bu kadar yüksek bir değerleme nasıl elde etti? Geleneksel bulut bilişim devlerini alt üst etmeyi vaat eden bu projenin ne gibi benzersiz yönleri var? Gelin, teknoloji ve ticari mantığını derinlemesine analiz edelim.

Geleneksel Bulut Bilişim Pazarının Karşılaştığı Zorluklar

Şu anda, bulut bilişim piyasası birkaç teknoloji devi tarafından tekelleşmiş durumda ve bu durum "yeni merkeziyetçilik" olgusunu oluşturuyor. Veri, hesaplama ve ağ kaynakları bu şirketlerin elinde toplanmış durumda ve bu yapı aşağıdaki sorunlara doğrudan yol açmaktadır:

1. Hizmet maliyetleri sürekli artıyor: Devler her yıl hizmet fiyatlarını artırıyor, şirketler sürekli artan bulut maliyetlerini kabul etmek zorunda kalıyor.
2. Kullanıcıların platformdan ayrılması zor: Bir iş belirli bir bulut hizmetine dağıtıldığında, taşıma maliyeti çok yüksektir ve kullanıcıların hizmet sağlayıcısını kolayca değiştirmesi neredeyse imkânsızdır.
3. Şirket veri egemenliğini kaybeder: Kullanıcı verileri aslında hizmet sağlayıcının sunucularında depolanır, gizlilik ve güvenlik tamamen platforma bağlıdır.

Merkeziyetsiz Bulut Altyapısı Ağı Çözümü

Bu proje, işletmelerin veri egemenliğini yeniden kazanmalarına, maliyetleri düşürmelerine ve tedarikçi kilitlenmesinden kaçınmalarına yardımcı olmak amacıyla merkeziyetsiz bir bulut altyapı ağı oluşturmayı hedefliyor. Bu, DePIN'in temel değer önerisinin ta kendisidir - blok zinciri teknolojisi ve token ekonomisini kullanarak geleneksel fiziksel altyapıyı yeniden inşa etmek ve merkezi kontrolü geri almak.

Yenilikçi Üç Katmanlı Mimari

Bu projenin teknik mimarisi, geleneksel entegre bulut hizmetini üç katmanlı "dağıtılmış denge" sistemine ayırmaktadır:

1. Donanım katmanı: Küresel donanım tedarikçilerinin katkıda bulunduğu kurumsal düzeyde donanım cihazları, performans ve istikrarı garanti eder.
2. Hizmet katmanı: Hizmet sağlayıcıları, donanım kaynaklarının üzerinde çeşitli bulut ürünleri inşa eder, modülerlik ve yenilik vurgulanır.
3. İzleme katmanı: Bağımsız düğümler, hizmet kalitesini izlemek ve doğrulamakla sorumludur, DePIN projelerinin yaygın olarak karşılaştığı "kötü niyetli doğrulama" sorununu çözmektedir.

Bu üç katman, özel bir protokol aracılığıyla koordine edilerek, piyasa fiyatlandırması ve otomatik ödül-ceza uygulamaları sağlamakta ve kendini düzenleyen bir ekosistem oluşturmaktadır.

Pratik İş Stratejileri

Birçok blockchain projesinden farklı olarak, bu proje önce iş modelini hayata geçirmeyi ve gelir yaratmayı tercih etti. Proje ekibinin açıkladığına göre, 1.000'den fazla Avrupa ve ABD şirketi müşterisi mevcut, yıllık gelir 5 milyon doları aşıyor ve büyüme oranı %2.000. 2025 yılının sonuna kadar imzalanan yıllık tekrarlayan gelirlerin 32,7 milyon dolara ulaşması bekleniyor.

Proje, "depolama" konusuna odaklanarak B2B işletme müşterilerine hizmet vermeye yöneliktir. Bu strateji, operasyonları sürdürebilmek için yatırımcı fonlarına bağımlı kalmak yerine, istikrarlı bir nakit akışı oluşturmaya yardımcı olur.

Yenilikçi Token Ekonomi Modeli

Bu projenin token ekonomik modeli, ticari mantığıyla yüksek uyum içerisindedir:

1. Teminat Mekanizması: Donanım sağlayıcıları, ağda yer alabilmek için token teminatı yatırmak zorundadır, bu da hizmet kalitesini garanti eder.
2. Ödeme aracı: Hizmet sağlayıcıları, kaynakları satın almak için token kullanarak gerçek talep yaratır.
3. Ödül Araçları: İzleme düğümleri ve donanım sağlayıcıları katkıları nedeniyle token ödülleri alır.

Bu tasarım, tokenleri ağın "kanı" haline getiriyor ve spekülasyon aracı değil; değerleri gerçek iş ölçeğinden geliyor.

Piyasa Görünümü

Küresel bulut altyapı pazarının yıllık geliri yaklaşık 313 milyar dolar, 2034 yılına kadar 837.97 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Projenin hedefi "Web3'ün bulut bilişim devi" olmak; pazarın sadece küçük bir kısmını elde etse bile, ticari fırsatlar oldukça dikkate değer.

Bu proje, Web3 teknolojisinin kurumsal IT sistemlerine sızmasının ön cephesini temsil ediyor. Web2 ve Web3'ün avantajlarını birleştirerek, blok zinciri teknolojisinin kurumsal uygulamaları için daha pragmatik ve uygulanabilir bir yol açıyor.